Öncü Partizan, ATİK Fransa, Bir-Kar, ADHK, ACTİT, PDD, AGEB ve ODAK’ın çağrısıyla Villiers-le-Bel garı önünde bir araya gelenler, aralık ayı içinde gerçekleşen katliamları yürüyüş yaparak protesto ettiler.
Saat 18:30’da başlayan yürüyüşte sık sık “Katil Devlet Hesap Verecek”, Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur”, Maraş’ı Roboski’yi Unutma”, ” A Bas Régime Faciste En Turquie” sloganları atıldı. Yürüyüş, başlangıç yeri olan gar önüne gelindiğinde sonlandırıldı ve kurumlar adına hazırlanmış olan ortak açıklama okundu.
Açıklama da “Bizler Türkiyeli ve Kürdistanlı örgütler olarak Aralık ayının anlamını biliyoruz. Katliamlardan direnişe bu tarihin bizim tarihimiz olduğunu söylüyoruz. Ve bu tarihi unutmamak, unutturmamak için bugün süren mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Çünkü bizler biliyoruz ki geçmişin katliamlarının hesabını sormadığımız sürece bu teslim alma, irade yıkma saldırıları durmayacak. Yeni katliamlara izin vermemek için mücadeleyi yükseltmek zorundayız. Dün Roboski’de savaş uçaklarıyla çocukları bombalayanlar bugün Kürdistan’ın 3 parçasında İnsansız Hava Araçlarıyla bomba yağdırıyor. Dün Maraş’ta, Sivas’ta katleden faşistler bugün başka görevlerde devam ediyor, Alevilere ait evler işaretlenerek her an yeni katliamlara hazır olunduğu mesajı veriliyor. 19 Aralık’ta susturulamayanlar bugün tedavi, görüş hakları gasp edilerek, cezaları bitmesine rağmen disiplin cezası mazeretleriyle bırakılmayarak teslim alınmaya çalışılıyor. Son olarak intihar denen ama uygulanan tecrit, taciz sonucunda açık bir cinayet olan Garibe Gezer örneğinde olduğu gibi tutsaklar yok edilmek isteniyor.
Yani bu katliamlar da bu katliamın sorumluları da hala aynı amaçla saldırmaya devam ediyor. Öyleyse biz de bu tarihten öğrendiğimiz direniş kararlılığı ile boyun eğmemek için mücadeleyi yükseltelim. 19 Aralık’ta Maraş’ta faşistlere karşı barikat barikat direndik. Roboski sonrası da Kürt halkının mücadelesi bitmediği gibi Roboski’de katledilenler için adalet mücadelesiyle büyüdü.
Onlar Kürt halkına, Alevilere saldırdıkça halkların kardeşliği ve birleşik mücadele için daha da kenetlendik. Özgür tutsaklara saldırdıkça içerde dışarda hücreleri birlikte parçalayacağımızı söyledik. İşte bundan kazanamadılar ve kazanamayacaklar.
Bugün saldırıların hız kesmeden sürdüğü günlerde bize düşen görev, teslim olmayanların zaferi göreceğidir. İşçilerin, emekçilerin ezilen halkların tarihi baskı ve zulüm karşısında direnişlerle yazılmaya devam ediyor. Biz tarihimizi biliyor ve ona yaslanarak bu gidişi değiştireceğimize inanıyoruz.” denilerek mücadele çağrısı yapıldı.
