Faşist Türk hakim sınıflar devletinin, Kürt ulusuna dönük milli baskısı artarak devam ediyor. Devletin kendisinin organize ettiğine dair çok ciddi şüphelerin olduğu İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırıyı, Kürdistan’a dönük askeri saldırıları meşru hale getirmek için kullanan faşist diktatörlük, dün gece savaş uçaklarıyla Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimine bağlı bulunan Şehba, Kobanê, Zirgan, Dêrîk ve Kandîl’i bombalamıştır. Miştenur tepesinde bulunan Covid hastaneside vurulan hedefler arasındadır. Mevcut durumda devletin siyasal sözcüsü olan AKP ve MHP faşist koalisyonu halk düşmanı sicillerine yeni bir suç daha eklemişlerdir. Bu suça aynı zamanda ABD, AB, Rusya Federasyonu ve İran gibi emperyalist ve gerici devletlerde ortak olmuşlardır. TC yapacağı operasyonu önceden bu devletlere bilgi olarak geçmiştir. Faşist Türk devleti Kürt düşmanlığını bir kez daha ilan edip Kürdistan’a dönük dün akşam saatlerinde başlayan hava saldırılarıyla birçok sivil yaşam alanlarını hedef almış ve bölgede yaşayan insanlar ve bir gazeteci katledilmiştir. Yakın zamanda gerilla alanlarına yönelik kimyasal silah kullanan faşist diktatörlük, bugün de hava saldırılarıyla Kürt düşmanı karakterinden taviz vermemiştir. Bizler Kürt ulusunun bu onurlu direnişi ve mücadelesi ile daha ileri boyutta omuz omuza dayanışma içinde olmanın bilinciyle bulunduğumuz her alanda mücadeleyi büyütmeliyiz. Alanlara çıkarak, devrimci mücadelenin esas çalışmalarına yoğunlaşarak faşist işgal saldırılarına yanıt verelim.
Yaşasın Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkı!
Yaşasın Kobane direnişi ve zaferi!
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!
